Günlük hayatımızda tatlı krizlerine yenik düşmek çok kolaydır. Bir çikolata, bir dilim kek veya masum görünen bir paketli atıştırmalık… Peki hiç düşündünüz mü, bu yiyeceklerin ortak noktası nedir? Cevap basit: rafine şeker.
Rafine şeker, doğada bulunan şekerin işlenerek saflaştırılmış halidir. Bu süreçte şeker kamışı veya şeker pancarından elde edilen doğal şeker, lif, vitamin ve minerallerinden arındırılır; geriye yalnızca “boş kalori” dediğimiz enerji kaynağı kalır. İşte bu yüzden rafine şeker, kısa vadede tatlı bir mutluluk sunsa da uzun vadede sağlığımıza ciddi zararlar verebilir. Sağlıklı yaşamın olmazsa olmazı olan dengeli beslenme ve güçlü bağışıklık sistemi için rafine şekeri hayatımızdan azaltmak, hatta mümkünse tamamen çıkarmak büyük bir fark yaratır.
Rafine şeker, vücudumuzda inflamasyonu artırır ve bağışıklık hücrelerinin işlevini baskılar. Düzenli ve yüksek miktarda tüketildiğinde enfeksiyonlara karşı direncimiz azalır. Güçlü bir bağışıklık sistemi için şeker tüketimini minimuma indirmek şarttır.
Rafine şeker hızla kana karışarak ani bir enerji artışı sağlar. Ancak bu yükselişi hızlı bir düşüş izler. Sonuç: halsizlik, yorgunluk ve yeniden tatlı yeme isteği. Bu kısır döngü hem ruh halini hem de günlük performansı olumsuz etkiler.
Şeker, ciltteki kolajen yapısını bozar. Sivilce, akne ve kırışıklıkların erken oluşmasına neden olur. Rafine şekerden uzak durmak, daha parlak ve sağlıklı bir cilt için en önemli adımlardan biridir.
Fazla rafine şeker, kilo alımını hızlandırır. Kilo aldıran yiyecekler listesinin başında şekerli içecekler, tatlılar ve paketli gıdalar gelir. Ayrıca tip 2 diyabet, kalp-damar hastalıkları ve bazı kanser türleri için de risk faktörüdür.
Sadece tatlılarda değil, ketçap, hazır soslar, ekmek, kahvaltılık gevrekler ve hatta “diyet” ürünlerde bile rafine şeker bulunabilir.
Paketli ürünlerde rafine şeker çoğu zaman “şeker” kelimesiyle değil, farklı isimlerle karşımıza çıkar. Bu nedenle alışveriş yaparken ürün etiketlerini dikkatle okumak çok önemlidir. Eğer aşağıdaki terimlerden birini görüyorsanız, ürün büyük ihtimalle rafine şeker içeriyor demektir:
Etiketlerde Görülen İsim | Ne Anlama Gelir? |
Sakkaroz | Beyaz şeker; en yaygın kullanılan rafine şeker türü |
– Nöbet Şekeri | Kristalize edilmiş sakkaroz; doğal görünümlü ama aynı etkiye sahiptir |
– Kahverengi Şeker | Sakkarozun melas eklenmiş formu; daha doğal sanılsa da aynı şeker grubundadır |
Glukoz Şurubu | Mısır veya buğdaydan elde edilen sıvı şeker |
Fruktoz Şurubu | Meyve şekeri gibi görünse de rafine formdadır |
Yüksek Fruktozlu Mısır Şurubu (HFCS) | Gazlı içecekler ve paketli ürünlerde sıkça kullanılır |
Mısır Şurubu | Yoğun tatlılık veren ucuz şeker kaynağı |
Dekstroz | Glukozun bir başka adı, hızlı kana karışır |
Maltoz | Nişastadan elde edilen basit şeker türü |
İnvert Şeker Şurubu | Kristalleşmeyen, tatlılığı yüksek şeker türü |
Kristal Fruktoz | Yoğunlaştırılmış fruktoz, işlenmiş form |
Şeker Kamışı Suyu / Özütü | Doğal gibi görünse de işlenmiş şekerdir |
Bal, pekmez, meyve püresi ve organik elma suyu konsantresi gibi doğal tatlandırıcılar hem lezzetli hem de besin değerleriyle öne çıkar.
Rafine Şeker Yerine Ne Tüketilebilir?
Rafine şeker, kısa vadeli mutluluk sunsa da uzun vadede sağlığımızı tehdit eden bir alışkanlıktır. Sağlıklı yaşam için rafine şekeri azaltmak, doğal tatlandırıcılara yönelmek ve güçlü bağışıklık sistemi için dengeli beslenmek şarttır. Küçük adımlarla başlamak, uzun vadede büyük farklar yaratacaktır.
Başlangıçta zor olabilir, ama birkaç hafta sonra tat alma duyunuz doğal tatlara alışır.
Tatlı ihtiyacını meyve püresi, pekmez gibi doğal alternatiflerle karşılamak idealdir.
Bal ve pekmez rafine şekerden çok daha faydalıdır, ancak ölçülü tüketilmelidir.
Evet! Doğal malzemelerle yapılan tatlılar hem lezzetli hem de besleyicidir.